'Fikret Ünsal ile 1970'li yıllarda Foto Ben günleri ve gazetecilik yılları boyunca süren anılarımız, dostluk ve kardeşliğimiz vardı.

2000'de yayımlanan Milli Mücadelede Sivas Mustafa Kemal Paşa isimli kitabımız yayınlandığında, 108 Gün kavramı üzerine Anadolu gazetesinde defalarca yazdı. "Ben olsam kitabın adını 108 Gün kordum" derdi. Kitabımızın sonraki baskılarının isim babası Fikret Ünsal olmuştur.

Ruhu şad, mekânı cennet olsun.' 19 Kasım 2021 

eğitimci, tarihçi ve yazar ahmet necip günaydın

 '70'li yılların sonlarında yaklaşık

40 yıl öncesi Sivas'da İstasyon Caddesi üzerinde ki bir pasaj içinde

ortağı Nevzat Ünalmışer ile beraber Foto Ben adıyla fotoğraf stüdyosu çalıştırdığı yıllar tanışmıştım Fikret abiyle...

Renkli fotoğraf baskısının yapıldığı o ilk yıllarda film tab ettirip, fotoğraf baskısı yaptırıyordum. Gazeteciliğimizin de ilk yıllarıydı o tarihler...

Sonraki yıllarda sahada, haber koşturmacılarında da görüşmelerimiz devam etmişti. Mesleğini seven ve başarıyla yapan saygın bir gazeteciydi.

İmtiyaz Sahibi olduğu Anadolu gazetesinde

okuyucularının doğru bilgilenmesi için kendine özgü yorumladığı

ilgi çeken köşe yazılarıyla bilinen, yapmış olduğu gazetecilik mesleğine 

Sivas'da adından hep bahsettiren Fikret Ünsal ağabeyim ilkeli gazeteciliğiyle,

İmtiyaz Sahibi olduğu Anadolu gazetesiye her daim hatırlanacak ve anılacaktır.

Ruhu şad, mekânı cennet olsun.' 19 Kasım 2022 

gazeteci yakup kadri bozalioğlu

Gazeteci Fikret Ünsal'ı Rahmetle Anıyoruz

'İki yıl önce kaybettiğimiz rahmetli Fikret Ünsal'a ait bir haber.

31 Temmuz 1984 tarihli. O yılların büyük gazetelerinden Tercüman'da yayımlanmış. Bu haberi yapmak için Fikret Ünsal ile bir şafak vakti Kösedağ'a çıkmıştık. Aksu köyü muhtarı Hasan Şahin bize kalın kaputlar giydirmiş buna rağmen çıplak traktörün üzerinde buz kesmiştik.

Rahmetliyle tanışmam bu haber nedeniyledir.

Fikret Ünsal haberine anlamlı bir başlık atmıştı; Kösedağ zirvesinde tarihe saygı haberin içeriğinde; her yıl binlerce kişinin ziyaret ettiği türbenin, bakımsız olduğu, yolunun olmadığından söz ediliyordu. Durum aynen yazıldığı gibiydi. İnsanlar evliya ziyaretine geliyor, adak kurbanlarını kesip gidiyorlardı.

Her şey bu haberle başladı. Sivas Valiliği harekete geçti, Suşehri Kaymakamlığı'na gereğinin yapılması talimatı verildi. Kurumların, muhtarların ve hayırseverlerin hizmetleri birbirine eklendi. 

Otuz dokuz yıl sonra bugün; Kösedağın zirvesinde Selçuklu mimarisine uygun bir anıt mezar var. Yollar yapıldı, ulaşım kolaylaştı. Bu hizmetleri gerçekleştirenleri saygıyla, şükranla anıyorum.

Artık bu dağın, Anadolu Selçuklu Devleti'nin yıkılışına neden olan Kösedağ Savaşının yapıldığı mekân olduğu biliniyor. Savaşta en az iki bin şehit verdiğimiz tarihi belgelerden anlaşıldı.

Suşehri'nde, Cumhuriyet Üniversitesi'nde Kösedağ yenilgisiyle ilgili paneller, sempozyumlar düzenlendi. Konuyla ilgili makaleler, kitaplar yazıldı. Tarihin, hamaset metinlerinden ibaret olmadığı, içinde yenilgilerin olduğu, bunlardan ders çıkarmamız getektiği vurgulandı. Özetle, Kösedağ Savaşı, bilim dünyasına, kamuoyuna mal oldu.

Güzel gelişmeler, birinin düğmeye basmasıyla başlar. Kösedağ'ın bu güne geliş hikâyesinde Fikret Ünsal'ın haberi var. Bu olayda düğmeye basan o uğurlu parmak, o sihirli kalem, Fikret Ünsal'a

aitti. Kendisine Allah'tan rahmet, yakınlarına, sevenlerine, Sivas'a başsağlığı diliyorum. Mekânı cennet olsun.' Pazar 19 Kasım 2023 

eğitimci, şair - yazar  ve folklor araştırmacısı İlyas Ege